Biz insanlar, temelde aynı genetik şifreyi paylaşsak ta, hepimiz birey olarak özel ve farklıyız. Human Design Sistemi’nde, genetik şifremizin temel yorumu kişilik kimyamızla belirlenir ve dört ayrı temel insan tipi olarak ortaya çıkar. Bunlar; Manifestör, Jeneratör, Projektör ve Reflektör’dür. DNA´mızda, bu dört insan tipinden biri muhakkak bulunur ve bizim gerçek doğamızı belirler. Ortaya çıkan bu tip, kendimize has kişilik kimyamızı temsil eder. Genetik yapımızda yer alan sayısız ihtimaller içinde Human Design Sistemine göre, işin özünde sadece dört temel tip vardır. Elbette bu dört temel tip arasında, bizi eşsiz kılan ve ayrı bireyler haline getiren milyonlarca farklılıklar yer alır. Biz, muhtemel dört genetik yapıdan biriyiz ve sahip olduğumuz bu yapı, hayatta nasıl ilerleyeceğimizi belirler. Human Design Sınıflandırması, ayrıntılı insan davranışı çalışmaları ve istatistik analizler sonucu ortaya çıkmıştır.
Siz, bu dünyaya etki etmek için geldiniz. Muhtemelen, bir şekilde kendinizi diğerlerinden farklı hissetmişsinizdir ve de bunun nedenini merak ediyorsunuzdur. Bu farkın nedeni, sizde bir yenilmezlik halinin olmasıdır. Nitekim her şeyi gerçekleştirme becerisine sahipsiniz. Nereye giderseniz gidin ya da kimle tanışırsanız tanışın, siz tetikleyici bir etken ve eylemin sebebi olursunuz. Sizin varlığınızdan etkilenmemek imkansız gibidir. Kimse sizi kontrol edemez. Gerçek bir öncü ve ”tetikleyici”siniz. Siz, kendi hayatınızın kontrolünü elinizde tutuyorsunuz ve birilerinin size ne yapacağınızı, nasıl yapacağınızı söylemesinden hiç hoşlanmıyorsunuz. Hayatınızda olabildiğince özgür olmak ve kendi kurallarınız ile kendi kaderinize yön vermek istiyorsunuz. Eğer, diğer insanlara sizinle işbirliği yapmak ve sizinle çalışmak için ilham verirseniz, daha ilişkiniz hem daha yararlı olur hem de onların sizin önünüzde durmalarını engelleyebilirsiniz. Erken yaşlarda, anne ve babadan ya da eğitmenlerinizin davranışları sizi sıkıntıya sürüklemiş olabilir.
Sizin iyiliğiniz için de olsa, onların kısıtlayıcı tavırları ya da ne yapmanız gerektiğini aşılamaya çalışmaları, size kendinizi engellenmiş hissettirmiş olabilir. Bu da cesaretinizin kırılmasına, öfkelenerek içinize dönmenize yol açmıştır. Aslında kısıtlayıcı kurallardan ziyade, insanların size rica ederek bir şeyler istemesi, sizin de yapacağınız eylemlerden onları haberdar etmeniz yaşamınızı kolaylaştıracaktır. Beklemek size göre değil, siz başlamak ve çevrenizdeki insanların üzerinde etki bırakmak için varsınız. Sürekli harekete geçmeye ve de başarmaya hedefli yapınız kimi zaman zorlayıcı olabilir. Burada dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, başkaları üzerinde nasıl bir etki yaptığınız olmalı. Ne de olsa çevrenizde bulunan kişiler sizin enerjinizden ve güçlü ”aura”nızdan kolaylıkla etkilenecektir. Siz, bir şeylere başlayıp tam harekete geçtiğinizde, başkaları da bu eylemden etkilenir ve onlara danışmadığınız için kendilerini dışlanmış hissedebilirler. Sizin için hareket özgürlüğü çok önemli olsa da, biraz da çevrenizdekilerle iş birliği içinde olursanız daha başarılı ve daha mutlu olabilirsiniz. Hayatınıza daha fazla başarı çekmek için uygulamanız gereken strateji de budur: BİLGİLENDİRMEK. Bu stratejiyi bilmek ve uygulamak sizin için çok önemlidir. Sizin hareketleriniz ve sözleriniz, değişim ile birlikte dönüşüm getirir. Size özel ve farklı bakış açınızla, değişime ön ayak olursunuz. Çevrenizdeki insanların ihtiyaç duyduğu zamanlarda, onlara ilginizi ve bilginizi aktardığınız zaman, sizin onlara getirdiğiniz yeniliklerle kendi alanlarında başarılı olabilirler. Siz, insanların başlamak için ihtiyaç duyduğu enerjisi kıvılcımı gibisiniz. Bağımsız ve pozitif enerjinizle, dünyaya ve umursadığınız insanlara etkiniz büyük olur. Ancak, engellenmiş ve karışık bir haldeyseniz, çevrenizdeki dünyayı yakıp yıkabilirsiniz. Sizin, belirli bir işe yani sabah 9’dan akşam 5’e çalışma gerektiren bir işe sıcak bakmayacağınız söyleyebiliriz. Siz, istediğiniz her ne ise, gidip elde edebilirsiniz. Siz bu dünyaya, başlamak ve gerçekleştirmek için geldiniz. Bu iş bitirici yapınızla hayatınızı, nasıl olmasını istiyorsanız o şekle dönüştürebilecek potansiyele sahipsiniz.
Siz, hayatınızın her anında yaşam enerjisi üretiyorsunuz. Bu potansiyel dünya nüfusunun yüzde 70’ini oluşturur. En bariz özelliğiniz, sürekli enerji üretmenizdir. Siz her zaman, gece gündüz eyleme hazır ve aktif birisiniz. Ancak, kendinize sormanız gereken önemli bir soru var: Bu yorgunluk bilmez yapınız ve tükenmeyen yaşam enerjinizi kime ya da neye yöneltmelisiniz? Sizi ne TATMİN ediyor? Eğer, enerjinizi nasıl kullanmanız gerektiğini bilmeden, fazla sorumluluk ve iş yüklenirseniz, fazlasıyla hırpalanır ve kaçınılmaz olarak yıpranırsınız. Evet, büyük bir enerji kaynağınız sahipsiniz ama bu enerjiyi kontrolsüzce kullanmak yıpratıcı olacağından sizi mutsuz kılacaktır. Siz, her şeyi bir anda yapmamalı, enerjinizi neye ve nasıl vereceğiniz konusunda çok dikkatli olmalısınız. Siz, bir şeyleri başlatmak için değil, kurmak için varsınız. Çevrenizde herkes dinlenirken, hala çalışıyor olmanız hiç de şaşırtıcı değildir. Zaman zaman, bütün işlerin neden sizin üzerinize kaldığını merak etmeniz çok normaldir. Siz bütün gün oradan oraya koşuşturan, birçok işi bitiren birisiniz. Burada dikkat etmeniz gereken, sınırsız enerjinizden yararlanmak için, insanların sizi kullanma riskidir.
Eğer, bir işin içine düşünmeden atlar ve daha sonra da, bu işin size uygun olmadığını fark ederseniz, muhtemelen sizin için geri dönmek çok geç olabilir. Siz, gün doğumundan gece yarılarına kadar durmadan devam eder, kelimenin tam anlamıyla yorgunluktan yıkılana kadar çalışıp, yaptığınız işi bitirirsiniz. Sizin, yaşam gücünüzü besleyen muhteşem bir enerjiniz var. Bunu, nereye ve nasıl harcayacağınıza, sadece strateji ve otoriteniz ile karar verin. Gece yastığa başınızı koyduğunuzda, eğer yorucu ama harika bir gün geçirdiğinizi düşünüyorsanız ve tamamen yaptığınız şeylerden tatmin olduysanız, bu sizin enerjinizi doğru harcadığınızı gösterir. Eğer, gece yattığınızda, kendinizi çok yorgun ve bitmiş, mutsuz ve tatminsiz hissediyorsanız, lütfen enerjinizi neye harcadığınıza dikkat edin. Sizin için hayatın sırrı, doğru seçimler yapmanızda yatıyor. İşte, size çok önemli bir anahtar: Sizin için çok önemli diğer bir nokta, bir yanıt hissedene kadar beklemek! Sizin stratejiniz bu; Çağrı gelene kadar beklemek ve soruya da otoritenizle cevap vermek. Koşullanmış zihinle değil. Sırf birisinin size ihtiyacı var veya bir işin bitirilmesi gerekli diye, harekete geçmeyin. Strateji ve Otoritenizi dinleyin. Göreceksiniz ki, yaptığınız işlerde çok daha fazla tatmin duygusu yaşayacaksınız. O muazzam enerjinizle hayata cevap vermeyi beklerken var oluşunuzun tadını çıkarın.
Siz, başkalarına ışık tutmak, onlara yardım ve yol göstermek için, doğal bir rehber olarak dünyaya geldiniz. Başkalarının hayatlarını çok iyi gözlemleyip, onlara ihtiyacı olan yönlendirmeyi verebilirsiniz. Çünkü siz, başkalarının enerjilerini, yeteneklerini, kapasitelerini kolaylıkla edebilir ve bunları nasıl kullanabileceklerini görürsünüz. Bu duyarlı yapınız ve farkındalığınız, size doğal bir bilgelik hali vermektedir. Hele çevreniz bilgeliğinizin ne kadar değerli olduğunun farkına varırsa çok güçlü ve etkili bir rehber olursunuz. Ama önce davet edilmeyi beklemelisiniz. Bu doğal rehberlik yeteneğinizin tanınması ve davet edilmesi, sizin içinizdeki bilgeliği uyandırır. Enerjinin nereye akacağını görür ve kişiyi yönlendirirsiniz. Siz bu dünyadaki göreviniz, diğer enerji tipleri gibi oluşturmak, yapmak değil, yönlendirmektir. Diğer insanlar, bazen sizi ağırkanlı ya da tembel olarak nitelendirseler de asıl gerçek bu değildir. Sizin harekete geçmeniz için, ortamda bir enerji oluşması, tabii ki bu enerjinin nasıl kullanılacağını size sormaları ya da sizi liderlik etmeniz ve yönlendirmeniz için davet etmeleri gerekir. Sürekli ortamdan aldığınız, yenilenen bir enerjiniz vardır.
Sadece bu enerjiyi nasıl kullanacağınıza dikkat etmelisiniz. Sizin doğal bir kılavuz olmanız, herkese yardım etmeniz gerektiği anlamına gelmez. Bazen kendinizi, sizi pek te ilgilendirmeyen gereksiz durumların içinde bulabilirsiniz ve bu da yorucu olabilir. Dolayısıyla, çevrenizdeki insanların etkisi olduğunu unutmayın. Hayatınızda, günlük yaşamınız içerisinde, mutlaka dinlenmek için mola vermelisiniz. Bu, sizi kesinlikle daha güçlü kılar ve yeniler. Projektörler için iyi uyumak ve yorulduğu anda dinlenmek çok önem taşır. Sabır, sizin için başka bir önemli olgudur. Çünkü potansiyel bilgelik yönünüzü aktif kılmak için ilk hamleyi mutlaka karşı taraftan beklemelisiniz. Eğer hayatınıza biraz daha dikkatlice bakarsanız, şu ana kadar başarılı ve mutlu olduğunuz her alanda tanınmış, değer gördüğünüz her yerde bir davet alarak bulunmuş olduğunuzu fark edeceksiniz. Bu nedenle her ne kadar beklemeyi sevmeseniz de, lütfen davet edilmeyi bekleyin. Bırakın her şey size gelsin. Becerinizi ve bilginizi ortaya koymak için sabırsız olsanız da, asla unutmayın ki, sizin tasarımınızın güzel yönü er ya da geç doğru daveti alacak olmasıdır. Buna güvenin! Sizdeki bu özel varoluş tasarımı sayesinde kabiliyet ve becerileriniz diğerleri tarafından fark edilecek ve doğal olarak paylaşmanız için davet alacaksınız. Hayatın sizi bulacağından emin olun!
Nüfusun sadece %1’ini oluşturacak kadar az sayıda olan Reflektörler, yaşadıkları toplumu yansıtmak için buradadırlar ve bu nedenle bir reflektör için en önemli nokta, nerede ve kiminle yaşadığınızdır. Eğer toplum sizi desteklerse büyür ve gelişirsiniz. Siz, dünyayı yansıtan yürüyen bir ayna gibisiniz. Diğer insanların bütün vücut enerjisini yansıtırsınız. Ama kendi özünüzde yani kendi gerçekliğinizde yaşamazsanız, yansıttığınız negatif yanı olur. Mesela sorunlu ve asi çocuklarla dolu bir sınıfta bulunan çocuk reflektör içten içe isyan etme eğiliminde olduğunu hisseder ve ona göre davranır. Çünkü içinde bulunduğu topluluğu yansıtmaktadır. Reflektöre bütünü yansıtma yeteneği verilmiştir. Onun bu yönü diğer gruplara göre sıra dışı bir güçtür. Kendinizi sıklıkla zor koşullarda bulmanıza rağmen, bu durumlarla başa çıkmayı başarabilir ve tecrübe ettiğiniz durumun nedenlerinin farkına varabilirsiniz. Reflektörler, tasarımlarını öğrendikleri zaman büyük bir rahatlama duygusu hissederler.
Bunun ne anlama geldiğini bilmek, sizin için özellikle önemlidir. Kendinizdeki farklılıkları keşfedebilmeniz ve duruma göre tepki verdiğinizi kavramanız için, Human Design sizin için ayrı bir önem taşır. Aceleci bir yapınız olsa da, karar verirken buna izin vermeyin. Siz zaman içinde bilgelik kazanırsınız. Diğerleri kendilerini sizin içinizde görürler. Bu nedenle de kimlerle ilişki içinde olduğunuza dikkat edin. Onların ilişkiye olumlu ya da olumsuz, neler kattığını görmek için, nasıl etkileşime girdiklerini izleyin! Artık ne olduğunuzu ve ne yansıttığınızı bilerek, kiminle zaman harcadığınızın farkında varacaksınız. Bu biraz çalışma gerektirebilir ve gerçek kimliğinizi bilmek zaman alabilir. Başkalarıyla etkileşime girdiğinizde, kendinizde fark ettiğiniz değişken davranışların aslında gerçek özünüz olmadığını fark edin. Sizi, uzun süre istikrarlı olan kısımlar oluşturacak. Böylece, kişisel inançlarınızın ne olduğunu, en çok nasıl ortamları sevdiğinizi, hangi tip kişilerin arkadaşlığından hoşlandığınızı ya da kendi giyim tarzınızı bulacaksınız. Biraz kabuğunuza çekilmek ve yalnız kalmak, diğer insanların negatif atmosferlerine çok fazla girmemenizi sağlar. Etrafınızdaki insanlarda bulunan tutkular, korkular, düşünce akımları, hırslar ve diğer nitelikleri içinizde hissedersiniz. Kendi dünyanızda aşırı duyarlısınız. Ama unutmayın, bu bahsettiğimiz duyarlılık iki şekilde kullanılabilir: Ya diğer insanların yoluyla onların enerjilerini, yaşam tarzlarını sanki onlar size aitmiş gibi yaşayıp koşullanarak ya da çevrenizde olan bitene sadece tanıklık etmek suretiyle çok fazla bilgi sahibi olarak. Hayatınızdaki bu iki olası yaşam biçimini birbirinden ayırt edebilmek, sizin için hayati bir öneme sahip olacak. Diğer insanların şartlarını benimserseniz eninde sonunda bu yükün altında ezilirsiniz. Dünyayı yansıtın ve dünyaya tanıklık edin ve mutluluğunuzu sağlayacak yolu kolaylıkla bulun. Yaratıcı ya da yıkıcı, bilinçli ya da bilinçsiz, neşeli ya da melankolik yapıyı, o ortamdaki insanlarla birlikte deneyimleyeceğinizi unutmayın. Kendi dünyanızın diğer insanlarınkinden farklı olduğunu anladığınızda, kendinizi, çevrenizdeki dramlardan ve tecrübelerinden izole etme ve koruma şansınız olabilir. Bu sayede farkındalığınız artar ve doğal olarak kazandığınız geniş bilgiyi algılamaya başlarsınız. Sizin iyileşme aracınız yalnızca zamandır. Şehir yaşamının size yaşattığı akıl karıştırıcı baskıya rağmen, hassas yapınızın farkına varacaksınız ve maruz kaldığınız durumların etkilerini gözden geçirebilmeniz için her gün kendinize ait zamana ve alana ihtiyacınız olduğunu fark edeceksiniz. Bu alanı yaratamazsanız, tamamen tükendiğiniz ve gücünüzün kırıldığı noktaya kadar devam eden aşırı uyarılmaya maruz kalırsınız. Her gün hayat sizin için sürprizlerle dolu. Keyfini çıkarın.